HELİN
BÖLEK
Yıl 2016, Mevsim sonbahar, aylardan Kasım ayı,
İstanbul'da, İdil Kültür Merkezi'ne düzenlenen bir polis operasyonu sırasında
grup yorumun üyelerinden Helin Bölek, Bahar Kurt, Barış Yüksel, İbrahim Gökçek
ve Ali Aracı 'polise mukavemet, hakaret ve terör örgütü
üyesi olma' suçlamalarıyla önce gözaltına alınmış ardından da tutuklanmışlardı.
Helin Bölek'in yanı sıra Bahar Kurt,
Barış Yüksel, İbrahim Gökçek ve Ali Aracı cezaevinden yaptıkları bir açıklama
ile yaşadıkları baskıları, uygulanan konser yasaklarını, kültür merkezlerine
yapılan baskınların son bulması için 17 Mayıs 2019 tarihinde 'süresiz ve
dönüşümsüz' açlık grevine başlamışlardı.
İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde 20 Kasım 2019 tarihinde görülen duruşmada,
"terör örgütü üyeliği" iddiasıyla yargılanan Bahar Kurt ile Helin
Bölek tahliye edilmişti.
İki müzisyen, süresiz açlık grevi eylemlerini
tahliyeden sonra da sürdürmeye devam ettiler. Helin Bölek ölüm orucuna ancak
288 gün dayanabildi. Şimdi o öldü. Ne yapmıştı, suçu neydi
Helin’in? Özgürce türkü söylemek istiyordu. İşkenceye, gaza, copa
isyan etmişti. Bu ülkede türkü söylemenin, yazı yazmanın, düşündüğünü ifade
etmenin kurbanıydı Helin. Ölüsünü bir koltuğun üstüne
uzatmışlar, başucunda hüzünlü bir ana. Yürek parçalayıcı bir görüntü… Yürek olsun, gelsin dayansın bu acıya. Her
yürek dayanır mıydı? Ama yüreksiz olanlar bu acıya alışıktır, çünkü taş yürekli
bir toplumda yaşıyoruz. Çünkü yasaklı bir ülkede yaşıyoruz. Oysa “Marş
söylemeden ölmek bize yakışmaz” diyordu Atilla İlhan. Helin’i türkü söyletmeden, marş söyletmeden ölüm
döşeğine koydular.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder