KIZILBAŞLAR HAKKINDA,

EBUSUUD EFENDİ’NİN DÖKTÜRDÜĞÜ İNCİLER:

Gerek Muhteşem Yüzyıl dizisindeki güler yüzlülüğü ve tatlı dilliliğiyle, gerekse diyanet ansiklopedisinde hakkında övgülerle konu edilen Şeyhülislam Mehmet Ebusuud Efendinin bir de öteki yüzü vardır. Bir yüzü ne kadar güler yüzlüyse öteki yüzü de o kadar karanlık ve çirkindir. Böyle bir yüze bakılmaz övgü düzülmez. Kızılbaşlar hakkında döktürdüğü incilerle övülmeye mi layık yoksa yerilmeye mi? Herkes bu yüzünü okusun belki birileri ders alır. Onun o çirkin yüzünü bir daha görmek istemez belki.
İşte o inciler.
“Kızılbaşların topluca öldürülmeleri helaldir. Bu din uğruna yapılan en büyük savaştır. Bu savaşta ölmek de şehitliğin en ulusudur.
Kızılbaş kadınlarına tecavüz mubahtır.
MESELE: İmamı Azam’ı, Kızılbaş sapkınları ile daha savaşa tutuşulmadan, onların esir alınabilecekleri görüşünde olduğu söylenir.
Buna göre; Kızılbaş kadınlarını esir alıp birleşmekle İslam askerlerine güç ve kuvvet geliyor, din düşmanları ise güçsüz düşüp aşağılanıyorsa, bu görüşe dayanarak hareket etmek şeriat kurallarına uygun olur mu?
EL CEVAP: Olur.
MESELE: Kızılbaş olduğu tescilli olan ve çar yâre (dört dost) Ebubekir, Ömer, Osman, Ali’ye sövüp sayan bir kişiyi Amrın oğlu Bekir katleylese, şeriata göre kendisi hakkında bir şey yapmak gerekir mi?
EL CEVAP: Sövüp saydığı zaman öldürüldüğü kesin ise, hakkında her hangi bir soruşturma yapılmaz.
MESELE:”Muaviye hayırlı bir kişi değildir.” diyen bir kimseye şeriat uyarınca ne yapmak gerekir?
EL CEVAP: Ta’zir olunur. (azarlanır)
Ramazanda oruç tutmayan namaz kılmayanlar katledilmelidir.
MESELE: Bir kişi namazı inkâr edip “ İnanana namaz gerekmez “ dese ona ne yapmak gerekir?
EL CEVAP: Katli gerekir?
MESELE: Bir topluluk namaz kılmayıp, Ramazan orucunun farz, olduğunu inkâr edip Ramazan ayı geldiğinde oruç tutmayıp kendilerine bunun nedeni sorulduğunda “biz yoksul insanlarız, bize beş altı gün tutmak yeter.” deseler ve yine şarabın yapıldığı üzüm bağına bakan bizleriz, kendi elimiz emeğimizdir o yüzden bize helaldır.” deseler ve kadınları ile birlikte şarap içseler ve yine kâfirlerin belli kutsal günleri geldiğinde o güne kâfirler gibi uyup saygı gösterseler ve bunun gibi nice şeriata aykırı davranışları olsa şeriata göre, bu tür topluluğa ve bunları Müslüman görüp, söz ve davranışlarını istekle katılanlara ne demek gerekir?”
EL CEVAP: Kâfirdirler. Ortadan kaldırılmaları gerekir.
MESELE: Bir kişi şarap içerken, bu şurup hoş, güzel bir nesnedir. Bunu içmeyenlerin “Ağzını, avradını filanlayıp” diyerek sövüp saysa, bir diğer kişi de onaylayıp, “iyi dersin dese” ne yapmak gerekir?
EL CEVAP: İkisi birlikte kâfirdir, öldürülmeleri gerekir.
MESELE: Gerçekten de Hallacı Mansur davası doğrudur dese ve inancı da bu doğrultu da olsa bu kişiye ne yapılır.
EL CEVAP: Hallac- ı Mansur’a yapılan yapılır.
YUNUSTAN İLAHİ OKUYAN DERVİŞLERİN KATLEDİLMESİ GEREKİR.
EZANI VE CENNETİ YADSIYANLAR KÂFİR OLURLAR.
MESELE: Bir kişi diğerine “Bana Tanrı’yı buluver” dediğinde o kişi “Kuran’a göre hareket edip peygambere uyarsan, Tanrı’yı bulursun” dediğinde, diğer kişi “onlara ne gerek var ben onlarsız da bulurum veya buldum” derse o kişiye ne yapmak gerekir?
EL CEVAP: Zındıktır, katledilmesi gerekir.”