KENDİ BOYUMDA KİTAP OKUMAK
Bir yıl önce okuyucularıma söz vermiştim. Pandemi dönemi boyunca bir yıl işçinde kendi boyum kadar kitap okuyacaktım. Kendime karşı bir sorumluluk duydum. Otuz Mart 2020 yılında başlayarak sorumluluğumu yerine getirmeye çalıştım. Bu güne kadar 75 kitap ve tam 40 000 sayfa kitap okudum. Okuduklarım elbette kendim içindi. Başkasına yazmaya ya da söylemeye gerek yoktu, Ancak günümüzde kitap okuyanlar giderek azalıyor, birileri 76 yaşındaki birinin bir yılda 40 000 sayfa kitap okuduğunu görür de kendine örnek alır kitap okumaya yönelir diye yazma gereğini duydum. Ben kendime söz verdim, bir vaade bulundum vaadimi yerine getirdim. Her insanın kendine özgü zevkleri vardır. Benim yaşımdaki insanları kimisi dışarı çıkmaz geçer tv nin başına o dizi bu dizi derken içi boş dizilerle vakit geçirir gününü akşam eder. Ya da gider pis kokulu bir kahveye oturur akşamda dek lak luk eder durur. Zaman akar gider, zamanın nasıl geçtiğini bilmez. Bir de bakmışsın yaşlanmış gitmişsin, geriye baktığınız zaman keşke zamanımı şöyle, ya da böyle değerlendirseydim diye hayıflanır durursun. Oysa zaman ne kadar kıymetlidir. Ben diyorum ki bana kitap dolusu bir oda versinler, biraz da zaman, kitaplarımla oyalanıp durayım. O kitaba bakayım, bu kitaba bakayım, şu kitapta ne yazıyor, bu kitapta ne yazıyor içine gömülüp tüm meraklarımı gidereyim. Bilesiniz ki her kitap bir dünyadır, okudukça dünyan büyüyor, okudukların kadar dünyaların da artıyor, hele roman dünyası bambaşka bir dünyadır. Dolaştıkça dünyayı geziyorsun. Dünyan büyüyor ve genişliyor. Bir bakıyorsun Afrika çöllerinde kum zerrecikleri arasında, gezinirken batının çirkin yüzüyle karşılaşıyorsun. Yönünü Latin Amerika’ya çevirdiğin zaman Peru’da, Kolombiya’da, Küba’da, Meksika’da, Bolivya’da, Şili’de Venezüella’da gezinirken ABD’nin çirkin yüzüyle karşılaşıyorsun. Yönünü Orta Doğu’ya ya da uzak doğuya çevirdiğin zaman bu kez yine Amerikan’ın çirkin yüzüyle karşılaşıyorsun, yani ne yana baksan, karşına ya ABD ya da AB Emperyalizmi çıkıyor, bir de kendilerine NATO dedikleri silahlı bir güç oluşturmuşlar, gık diyenin başında demeklesin kılıcı gibi duruyorlar. Sesini çıkaranın hemen boynunu uçuruyorlar. Doğunun petrolünü maden ocaklarını sömürüp gidiyorlar. Yani kendini bir kuş atmışlık içinde görüyorsun. Bu kuş atmışlığı da okuduğun kitaplarda daha net görüyorsun.
Hani diyorlar ya Doğu barbardır. Oysa batı ve ABD daha da barbardır. Çıkarları uğruna yapmadıkları çirkeflik yoktur. Her türlü pisliğe her türlü bataklığa batmış durumdadırlar. Süt bebelerinin sütünü kesiyor, yatalak hastaların ilaçlarını kesiyor, açların ekmeğini çalıyor. Bize de Medeniyet dersleri veriyorlar. Savaşalar, yağmalar, kan dökmeler, hırsızlıklar dolandırıcılıklar uyuşturucunun yönü hep batıya çıkmaktadır. Mafyanın en büyük babaları batıda ve Amerika’da bulunmaktadır Bu uyuşturucu trafiği nereye gidiyor, nerede son buluyor diye sorarsanız, hep batıda ve Amerika’da son bulduğunu görürsünüz. Onların yedikleri içtikleri doğu halklarının kanıdır, canıdır, ekmeğidir, aşıdır, ilacıdır, süt çocuklarının mamasıdır. Biz de onların medeniyetine heveslenip onlar gibi olmak istiyoruz. Oysa gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz.
Korona ( Kovit 19) gelince, 65 liklere dışarı çıkma yasağı gelince, ben dünyayı gezmeye karar verdim. Bir yıl boyunca değişik dünyalar gezdim ve gördüm. Bu durum benim için bir fırsat oldu fırsatı kazanca dönüştürdüm.
2020 Mart sonundan 2021 Haziran başına dek 1,69 m. boyunda 75 kitap okumuşum. Bu da 40 000 sayfa ediyor. Benim boyum 1,67, boyumu 2 cm geçmişim. Dilerim dostlarım daha fazlasını okur beni geride bırakır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder