10 Ekim 2021 Pazar

 

BU GÜN 10 EKİM

Bu gün 10 Ekim, erkenden uyandım. Gar Meydanında buluşacak şehitlerimizi anacaktık. O gün de böyle uyanmış böyle heyecanlanmıştım. Yanı 6 yıl önce bu gün o meydanda toplanmıştık. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla “Emek, Barış, Demokrasi Mitingi” için Ankara Gar meydanında barış için buluştuk.  Barış için toplanmış türkülerle şarkılarla barış çağrısı yapıyorduk. Böyle bir sonuç çıkacağını nereden bilebilirdik. Bilemezdik bilemezdik… saat 09.00’dan itibaren dost ahbapları aradık tanıdıklarla görüşüyorduk birbirimize barış dileğinde bulunuyorduk. Kortejin yürüyüşe başlayacağı tam saat 10.00’u 4 dakika geçe arka arkaya kulakları sağır edecek derecede iki şiddetli bombanın patladığını duyunca her birimiz bir yerlere savrulmuştuk. Kendimiz kaybetmiştik, neredeyiz, ne olmuştu, bu gaflet ne idi, nereden gelmişti. Her taraf toz duman, yerler kan revan, dayanabilirsen dayan. Buna hangi yürek dayanırdı. Ama cellatların yüreği dayanırdı.  Bu kaçıncı ölüm kaçıncı katliamdı.

Bu gün de o günkü gibiydi. Katliamın altıncı yıl dönümüydü, varıp şehitlerimizi anacaktık. Ama ne mümkün, önümüze, polis etten duvar değil, etten kale örmüştü, geç geçebilirsen kalabalık toplanmış alana varmaya çalışıyordu. İler geri derken ön sırada bulunduğum bir anda polisin biri beni gerilemeye çalıştı. Geri gitmeyince bir yumruk attı, yere düştüm. Yenilmediğimi göstermek için anında toparlandım ayağa kalktım. Bana yumruk atan polis gülüyordu. Herhalde bana yumruk attığı için ya terfi edecekti ya da madalya alacağı için, övünüyor ve gülüyordu. Gül bakalım; o an “Çok gülen çok ağlarmış” atasözünü anımsadım  

İşte böyle tüm bunlar ne içindi. Kendilerine kanlı bir düzen yaratmak istiyorlardı Düzenlerini kan üzerinden oturtmak istiyorlardı. Hani derler ye CELLATLARIN KALBİ VAR MI? Onlar bu cellatlığı yapmışlardı. Kimdi bu cellatlar?  Dilleri İŞİD demeye varmıyor, kimileri de daha yumuşatarak ÖFKELİ GENÇLER diyor, kimileri de Deaş diyor, peki kimdir bu DEAŞ ya da Daeş dedikleri; kimdi bu öfkeli gençler? Bunlar Ebu Sakar adında isyancı Suriyeli bir komutanın askerleri. EBU SAKAR, kimdir diye sorduğumuzda karşımıza öldürdüğü askerin ciğerini çıkarıp kanlı canlı yiyen bir komutan, diğer bir adı  ASİ KOMUTAN. İşte bunlar bu çağda EBU SAKAR adındaki komutanın askerleri. Bunlar bu çağda İnsan ciğeri yiyerek intikam yemini eden insanlardır. Peki bunları bu ülkeye sokan kimdir. Bu cellatları bu ülkeye sokan kimdi. Bu cellatların kalbi var mı, ciğeri var mıydı?  Onun için soruyoruz. Böyle bir düzen kurmak için, kaç kişiyi kara zindanlara atacaksınız, kaç kişiyi zindanlarda boğacaksınız. Kaç kişiyi aç susuz bırakacaksınız. Kaç kişiyi ölüme sefalete yoksulluğa terk edeceksiniz. Kaç kişi katledeceksiniz. Kaç kişinin ciğerini yiyeceksiniz?

 

Hiç yorum yok: