EBRU’DAN ÖNCE, HELİN, SONRA
İBRAHİM GÖKÇEK sonra…
Adil yargılanma talebiyle 238 gün sürdürdüğü
ölüm orucu sonucunda Av. EBRU TİMTİK hayatını kaybetti.
Ondan önce Grup Yorum
üyesi Helin Bölek; tutuklanan müzisyen arkadaşlarının serbest bırakılması ve
Grup Yorum ‘un yasaklanan şarkılarını yeniden söylemek istediği için girdiği
ölüm orucu sonucu 228.gününde 3.Nisan 2020 günü hayatını kaybetti
Sonra yine Grup yorum
üyesi bas gitaristi İbrahim Gökçek, Helin Bölek’ten, 3 gün önce başladığı ölüm
orucunu 323. günde sona erdirdiğini açıklamasına rağmen iki gün sonra
07.05.2020'de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Bunlar sadece son dört ay içinde
ölüm orucu sonucu hayatına son veren sanatçı aydın insanlardır.
Şimdi Sayın İçişleri Bakanına
Sayın bu kararları veren hâkimlere
Sayın Yargıtay üyelerine soruyorum: sizin
çocuklarınız var mı?
Sizden vicdan, merhamet var mı? Geceleri
rahat uyuyabilir misiniz?
Bu insanlar bu seviyeye gelinceye dek kaç yıl
okudular, kaç aşamadan geçtiler, kaç sınavdan geçtiler kaç gerilimden geçtiler
biliyor musunuz? Bu insanların
taleplerini yerine getirmek bu kadar zor muydu? Bir insan kaç yılda sanatçı
oluyor bilir misiniz? Siz konser nedir? Müzik nedir, sanat nedir? Siz hiç müzik
dinler misiniz? Bir müzik aleti çalıyor musunuz? Sizlerin ailenizde bir sanatçı
var mı? Siz Helin Bölek’in İbrahim Gökçek’in kaç yılda o seviyeye geldiğini
bilir misiniz? Ebru gibi bir avukatın kaç yılda o seviyeye geldiğini biliyor
musunuz?
20 Ekim 2000 tarihinden bu güne kadar bu tür olaylar sonucu tam 110 kişinin
öldüğünü 500 e yakın insanın sakat kaldığını biliyor musunuz? Şunu iyi bilin ki
bu dönem sizin döneminiz, bu dönem kara
bir sayfa olarak tarihe geçecektir. Bu dönemle ilgili şiirler okunacak romanlar
yazılacaktır. Sizin çocuklarınız ya da torunlarınızdan
birisi bu şiirleri ya da bu trajediyi okuyunca acaba sizler hakkında ne
düşünecek merak ediyorum doğrusu… Siz hayatınızda hiç roman okudunuz mu? Sahi
sizin müzikle ya da şiirle aranız nasıl? Siz hiç şiir okudunuz mu? Siz hiçbir
konsere gittiniz mi?
Sonuç olarak diyebilirim ki, “öyle
bir dünyadayız ki, edepsiz edepliyi bastırır, haksız haklıyı astırır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder