BEN RUS’ÇU DEĞİLİM AMA…
“Hiçbir Emperyalistin yanında olmayacağız,
her koşulda ölecek olanlar efendiler değil, yoksul halk çocukları olan işçiler
ve köylüler olacaktır. Ve Efendilerinin çıkarları için ölmek ya da öldürmek sosyalistler
için kabul edilemez bir durumdur. Kardeş çatışmalarına, faşizmin hortlamasına
yerel bir savaşın tam ölçekli bir dünya savaşına dönüşme tehdidine son vermek
ancak sosyalistlerin görevidir.”
İKİ ÜLKE ARASINDA İLK KRIZ
Ukrayna’da hızla tırmanan neo-Nazizmin geldiği noktayı anlamak
için 8 yıl öncesine gitmek gerekir. Neo-Nazizm için 2014
yılında yaşanan Maydan olayları önemli milat olmuştur.
Rusya’nın tanıdığı Lugansk ve Donetsk halk cumhuriyetlerinde öldürülen
yüzlerce sivil. Rusya
Soruşturma Komitesi, 8 yılda 2 bin 600 sivilin Ukrayna
bombardımanından öldürüldüğü, 5 bin 500 kişinin de yaralandığı” ifade
edilmektedir.
Rusya İle Ukrayna arasındaki ilk kriz donanma üzerinde yaşandı. İki ülke
donanmaların kendilerine ait olduğunu iddia ediyordu. Sonunda 3 yıllık ortak
yönetimle bir anlaşma yapıldı kriz aşıldı. Daha sonra 10 yıl arayla anlaşmalar
uzatıldı.
Esas olayların başlangıç noktası 2004 yılı seçimlerinde Viktor Yanukoviç ile
batı yanlısı Youşenko arasında patlak verdi. Seçimi Yanukoviç kazandı.
Youşenko itiraz etti. Taraftarlarını Kiev meydanına çağırmasıyla gerilim
daha da arttı. Seçim sonuçlarına itiraz
edildi. Seçimi Yausenko taraftarları kazandı. Buna Turuncu Devrim adı verildi.
2010 yılına dek ülkede sükûnet devam etti. Daha sonra özelleştirmeler
piyasa egemenliğinin artması ile ülkede yoksullaşma ve geçim sıkıntısı başladı.
2010 yılında seçim yapıldı. Seçimi bu kez Viktor Yanukoviç kazandı. Yanukoviç,
Yavuşenko tarafından Avrupa Birliği ile yapılan ortaklık anlaşması ve İMF programlarını
“Muhalefetin bu eylemlerini Van dallık, haydutluk ve darbe olarak niteledi.
1930 ların başında, Almanya’da Nazilerin iktidara gelmesine benzetti.
Rusya Dış işleri bakanı Lavro, “ Eylemlere Silahlı ve aşırılık yanlıları ile
katliamcıların öncülük ettiğini Ukrayna’nın bağımsızlığını egemenliğini ve
anayasa düzenine tehdit oluşturduğunu söyledi.
Sonra Emniyet güçleriyle silahlı Neo Nazılar arasında şiddetli
çatışmalar oldu. Artık Maydan eylemleri bütün dünyada gündem oldu. 2014, 18 Şubat ile 23 Şubat arasında birçok
eylem düzenlendi. Yanukoviç’in konvoyuna yapılan bir saldırıda 106 kişi öldü.
Yanukoviç Rusya’ya kaçarak canını zor kurtardı.
Yanukoviçten sonra yönetime Naziler hâkim oldu. Parlamento binasına
Hitlerin, Ukrayna’daki kankası Banderanın dev posterlerini astılar. Polonyalı
ve Yahudilerin ölümünden sorumlu Bandera’nın doğum tarihi Ukrayna’da resmi
tatil ilan edildi. Stepan Bandera
Batı Ukrayna'da ulusal halk kahramanı olarak görülürken, Polon, Rusya’da
ve Doğu Ukrayna’da Nazi İşbirlikçisi olarak suçlanıyordu. 22 Ocak 2010
tarihinde eski Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yuşenko tarafından Ukrayna
kahramanı madalyası verilmişti. Bu ödül Avrupa Parlamentosu
Rus, Polonya ve Yahudi örgütleri tarafından kınanmıştı. Nisan 2010 tarihinde sonraki
Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç bir mahkeme kararıyla yasa dışı ilan etmiştir
Batı medyası bu olayları ve söz konusu Neo-Nazi gruplarının Maydan
olayları ve Doğu Ukrayna’daki iç savaşta oynadığı rolü tamamıyla göz ardı
etmekteydi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Güvenlik Konseyi
toplantısında yaptığı açıklamalarda, “Elimizdeki istihbarata göre
Bandera’cılar ve Neo-Naziler, füze sistemleri dahil ağır silahları doğrudan
büyük şehirlerin merkezdeki bölgelerine yerleştiriyorlar. Bu şehirlere, Kiev ve
Harkov da dahil. Bu şekilde, Rusya’nın saldırı sistemlerini, yerleşim yerlerine
karşı ateş açmaya yönlendirmeyi planlıyorlar. Esasında, onlar, sonradan
Rusya’yı sivil kayıplara sebep olmakla suçlamak için insanları kendilerine
kalkan yaparak, dünyanın her yerinde görebileceğiniz teröristler gibi
davranıyorlar" dedi.
Ukrayna ordusuna dâhil edilen Nazilerin
sokaklarda yaptıkları kutlamalar Rusya kökenlilere yapılan şiddet eylemlerine
dönüştü. Rusça konuşma yasaklandı. Rusça İsimler sokaklardan meydanlardan ve
caddelerden silindi. Tolstoy ve Dostoyevski’nin eserleri yasaklandı.
Şimdi söz birliği etmişler gibi Rusya’ya saldıran
Batılı Ve Amerika o sivil ölümleri ve rejimle bütünleşmiş hale gelen Neo-Nazizm’in
bu eylemlerini görmezlikten geliyorlardı. Batılılar 2019 yılının yaz aylarında
Ukrayna'nın başkenti Kiev'de 'White Pride' (Beyaz Onur Festivali) adıyla
düzenlenen ve “Nazi sembollerinin gururla sergilendiği festivale gitmek gerekir”
diyorlardı.
Maydan meydanında 106 kişinin öldürülmesi sırasında saldırganlar arasında
bulunan Gürcü asıllı birisi infaz esnasında kaçırıldı. Daha sonra yakalanan
sanık itirafçı oldu.
Saldırıyı ABD ve AB nin tarafından desteklenen Naziler organize etti. Kendilerine güçlü bir ödeme yapıldığı
itirafında bulundu.
Neo Naziler saldırılarına devam etti. En büyük saldırılardan birisi de 2014
yılında Odesa’da bir eylemden kaçıp kurtulmak için bir sendikaya sığınan 48 kişi
diri diri yakılarak öldürüldü. 3 Mayısta bu olaylar olurken 12 Mayısta Donbas
bölgesinde bağımsızlık ilan edildi. Bu esnada Kırımda referandum yapıldı.
Referandum esnasında BBC si tarafından yapılan bir yayında Kırımlılar “Faşistleri
istemiyoruz.” Diyorlardı böylece % 97 ile Kırım Rusya’ya bağlandı.
Şimdi Ukrayna’da Zilenski kimlere silah dağıtıyor? Adına milliyetçiyim
diyen uyuşturucu bağımlısı, kollarına Hitlerin faşist armaları takılı ruh
hastası, kan dökmekten hoşlanan faşistlere dağıtıyor. Onları mahalle aralarına
gönderiyor adına da sivillerin direnişi adını takıyor, Sivil direnişi olsaydı
kırk sekiz saatte Rusya koca bir ülkeyi baştanbaşa istila edemezdi?
Suriye’de Irakta Libya’da ruh hastalarının yaptığı gibi insan ciğerini çıkarıp
yiyenler bu gün aynı suçu Ukrayna’da işlemektedirler. NATO’nun Afganistan’da Irakta Suriye’de
Libya’daki yaptığının aynısını Ukrayna da yapmaktadır. AB, ABD nin uydusudur, NATO da onların savaş
örgütüdür. Nato, Varşova paktına karşı kurulmuştu, bu gün Varşova Paktı
dağıldı, PEKİ Nato ne güne duruyor. AB ve ABD’nin jandarmalığını yapıyor, Kimi
zaman Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’d, Libya’da ve Yemen’de şimdi de Ukrayna
da jandarmalık yapıyor. Yılaradır
söylediğimiz sloganı yinelemekte fayda var. KAHROLSUN NATO, AB VE ABD
EMPERYALİZMİ”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder