10 Ağustos 2023 Perşembe

 SIRA KİME GELECEK?

Önce Can Atalay sonra Merdan Yanardağ,TL1 ye 7 gün kapatma 5 gün program kapatma %5 para cezası şimdi sıra kimde? 92 kişiyi domuz bağıyla öldüren, Hizbullah tetikçileri Siraç Şanlı, Muhammet Ömer, Faruk aydın, Mehmet Emin Can tahliye ettirilirken, Yine Hizbullah Davası kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Mehmet Emin Alpsoy Cumhurbaşkanı tarafından cezası kaldırılıyor. Nice kadın katilleri ile çocuk istismarcıları, uyuşturucu baronları, dışarı salıveriliyor.
Ama Soma faciası, Ermenek maden kazası, Adana öğrenci yurdu yangını, Çorlu tren kazası ile ülkedeki birçok toplumsal davalarına bakan, birçok gazeteci ve yazarların düşünce davalarını savunan ve Taksim Dayanışması davası avukatlığını yürüten Can Atalay neden salıverilmiyor?
Can Atalay 2023 Türkiye genel seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi'nden Hatay'da depremzedelerin oylarıyla milletvekili seçilmiş mazbatasını almış ve Türkiye İşçi Partisi tarafından meclis başkanlığına aday gösterilmiş, TBMM İnsan Hakları İnceleme komisyonuna seçilmiş ve hiçbir suçu olmayan Can Atalay neden esir tutuluyor?
Uzun süredir hedef halinde olan Gazeteci, Yazar TL1in sahibi ve yayın yönetmeni Merdan Yanardağ, Öcalan’a ilişkin bir değerlendirme gerekçe gösterilerek “Terör propagandası yapmak” iddiasıyla hedefe konuldu, “Suçu ve suçluyu övmek” gerekçesiyle tutuklandı.
Zaten çoktan beri Merdan yanardağ hedefteydi. Seçim döneminde yaptığı programları ve sergilediği tutumuyla iktidarın rahatsız olduğu Yanardağ ve TELE 1 hakkında açılmış birçok dava vardı. Kılıçdaroğlu’na yönelik bir suikasttan söz ettiği için tutuklanma eşiğine gelmişti. Deprem dönemindeki yayımlarıyla da iktidarın boy hedefi oldu. Bu defa “fırsatı” kaçırmadılar. Hem Kürt sorunu üzerinden bir kez daha muhalefetin zayıf karnına darbeler indirildi hem de basın ve medyayı bir kez daha hizaya sokma hamlesi yapılmak istendi.
İktidar, uygulamalarına ve hukuksuzluklarına direnen birkaç televizyon kanalını ve muhalif gazetecileri hedef tahtasından indirmiyor muhalif basına her vesile ile davalar açılıyor, cezalar yağdırılıyor; susturulmak isteniyor. Peki Aydınlar, sendikacılar, demokratik kitle örgütleri, sol sosyalist partiler neredeler? CHP nerede neyi kimi bekliyor ? Sıra kime gelecek? Bana dokunmayan yılan bin yaşasın öylemi? O sıra hepimize gelecek gün gelecek o yılan hepimizi sokacak birer birer alıştıra alıştıra toplumu istedikleri forma sokacaklar. Bir elin parmaklarını geçmeyen muhalif kanallar defalarca karartıldı, para cezaları ile yayın yapamaz hale getirilmek istediler. Unutulmasın ki Faşizmin Panzehri Devrimci Dirençtir kitle eylemleridir.
Yine unutulmasın ki faşizmi ve benzeri tüm olağanüstü burjuva rejimler, aydınlara demokratlara, sosyalistlere, işçi sınıfının mücadelesine, örgütlerine, darbeler indirebilirler fakat her ne yaparsa yapsınlar işçi sınıfını ortadan kaldıramazlar. Onun tarihsel misyonunu yok edemezler ve en karanlık günlerin içinden bile sınıfın duyarlı unsurlarının tomurcuklanmasını engelleyemezler. Aydınları susturabilir, içeri atabilir, asabilir hatta yakabilirler ama düşüncelerini asla susturamazlar. Bruno’yu yaktılar Sokratı öldürdüler, Pir Sultanı astılar , Deniz gezmişleri astılar İlhan Erdostu öldürdüler ama düşüncelerini susturmadılar.Gün gelecek bu yönetim yaptıklarıyla lanetlenecek ama suçlu gördükleri ve cezalandırdıkları o aydınlar gururla anılacaktır. Tarih onları not düşmüştür.Tıpkı 16 Nisan 2017 referandumu döneminde kendi sınıf çıkarları gereği “ Hayır” diye haykıran işçilerin ağzından dökülen şu sözler bu gerçekliği ne güzel anlatıyor :
“DİRENÇ ÇİÇEĞİNİN GÜLLERİ GEÇ AÇAR,ÇATLATTIĞI KAYADAN SU GÜRÜL GÜRÜL AKAR!”
Her şeye rağmen tarihin tekeri daima ileri doğru döner. Kesinlikle şu gerçek bilinmelidir ki, tarihin çarkı geriye doğru işlemez, bu çarkı geriye işletmeye kimsenin gücü yetmez. Hiç mi hiç durmayacak bu çark, sonsuza dek dönecek, bu çark ve biz gücümüzü tarihin daima ileriye doğru dönen çarkından alırız.
Tüm ifadeler:
Gülbahar Çelik, Ahmet Çelik ve 32 diğer kişi
3
3
Beğen
Yorum Yap
Paylaş

Hiç yorum yok: