10 Ekim 2025 Cuma

 Eli Kanlı Bir İktidar

Hasan Çerçioğlu
Bu ülkenin yakın tarihine bakınca, kanın renginin hiç solmadığını görürsünüz.
28 Aralık 2011 Roboski Katliamı, 28 Mayıs 2013 Gezi Parkı Direnişi, 20 Temmuz 2015 Suruç Katliamı, 10 Ekim 2015 Ankara Gar Katliamı, 1 Ocak 2017 Reina Katliamı...
Hepsi bu iktidar döneminde yaşandı.
Ne kadar çok kan dökülmüş, ne kadar çok can yarım kalmış…
Onun için diyorum ki: Bu iktidar, eli kanlı bir iktidardır.
Bugün 10 Ekim Katliamının yıl dönümü.
Gidenler dönmediler.
Derler ya:
“Yemen’e gitti dönmedi,
Sarıkamış’a gitti dönmedi,
Çanakkale’ye gitti dönmedi...”
Onlar savaşlara gitmiş, cephelerde can vermişlerdi.
Ama bir de “barış için gidip dönmeyenler” var bu ülkede.
Sadece bizim yöreden bile...
Dumuklu Köyü’nden Seyhan Yaylagül,
Bayramuşağı Köyü’nden Özge Aslan,
Ören Köyü’nden Korkmaz Tetik,
Dedefengi Köyü’nden Metin Peşman...
Hepsi barış umuduyla Ankara’ya gelmişti.
Ama geri dönmeden, o kara güne kurban gittiler.
Ben de o gün, o meydandaydım.
Gar Meydanı barış türküleriyle, halaylarla, coşkuyla çınlıyordu.
Bir rüzgâr esiyordu Ankara’da — barışın rüzgârı.
Yıllardır esmesi beklenen, hasreti çekilen bir rüzgârdı bu.
Meydandaki binlerce insanı aynı umut sarmıştı:
“Belki bu kez barış gelir...”
Ama o rüzgârın esmesinden rahatsız olanlar da vardı.
Korkuyu büyütmek, toplumu sindirmek isteyenler bir fitili ateşlediler.
Ve o fitil, Ankara Garı’nda yüz üç canı aldı.
Kara sakallı bir IŞİD militanı patlattı bombayı.
Bir anda meydan kana, ağıtlara, çığlıklara boğuldu.
Türküler sustu, barış sustu, insanlık sustu.
O gün tarihe “Gar Katliamı” olarak geçti.
Ama asıl karanlık, o günden sonra başladı.
Katillerin önüne görünmez koridorlar açıldı.
Ve ne acıdır ki, kısa süre sonra kara sakal bir “moda” haline geldi.
Sokaklarda, ekranlarda, mecliste, tribünlerde...
Herkes kara sakallı olmuştu.
Artık kim kimdi, belli değildi.
Kimin içi aydınlık, kimin karanlık, ayırt etmek zorlaşmıştı.
Bir bakıyorsun devrimci, bir bakıyorsun gerici,
bir bakıyorsun sanatçı, bir bakıyorsun bürokrat...
Hepsi aynı kara sakalın ardına gizlenmiş gibiydi.
Sanki burası laik Türkiye değilmiş de,
şeriatçı Afganistan ya da Suudi Arabistan’dı.
Demek ki IŞİD yalnızca bir katliam değil,
bir “moda” da bırakmıştı ardında:
Kara Sakal Modası.
Ve o modanın gölgesi hâlâ üzerimizde.
Unutmayalım:
Barışı unutan bir toplum, karanlığa alışır.

Hiç yorum yok: